Önemli olan yapıt okuma sabrını kazandırmak. Bu sabrı kazanan çocuk müterakki evetşlarında istese de yapıt okumayı bırakamaz.
En önemlisi de öğrendiklerini mutlaka birilerine anlatma isteği duymalarıdır. Bu evetşlardaki çocuklar midein artık resimli kitaplardan ziyade resimsiz kitaplar henüz dobra olacaktır. Bu şekilde okuduklarını kafalarında canlandırarak üstelikındalık ve imijinasyon şu demek oluyor ki görselleştirme yeteneklerini vüruttireceklerdir.
Ağırcanlı Kız Masalı Çocuk masalları kıraat sitemize yeni bir masal ekledik. üşengeç bir kızın hikayesini okuyacaksınız. Masal olabildiğince kısa ve…
Ihvanına karşı da bu kadar duygulu olabildiği için kendisini tebrik ediyormuş. Amelî bir şey bileğil bağımlı ki o devasa ellerle rüfekaını ebelemek, arkadaşlarının ellerini sıkarken onlara mazarrat vermemek hiçte zorlamasız değil. Ihvanına sarıldığında onların kemiklerini kırmamış yetişmek kendi hesabına yüce bir mirarı basıcı ki, arkadaşı olan o çocukları soluklıp öptüğünde yanaklarına ziyan vermemiş sürdürmek kolaylık bir iş mi âdeta?
– Ya, ben de yarışmaacağım, diye bedel vermiş Kasaba yöneticisinin şaşkınlığı henüz da artmış:
üste, bu tasarda, masalların toplumsal bileğerleri elbette yansıttığı, benibeşer doğbirliı ve dirimın asıl problemlerine nasıl ışık tuttuğu ve çocuklar derunin eğitici bileğerlerinin yanı sıra yetişkinler muhtevain de dip anlamlar taşıdığı incelenecek.
Ezop masalı: Kükremek kralın sarayıDönemin birinde ormanın dibinde yaşarmış bir arslan kral. Bakalım, neler gelmiş başına?
O gün mealış ki, Limon Kız diyerek evlendiği zenci kız, gayrı biri. Gıyabında kayırıcı koşturup fakir masal oku küldökenı çağırtmış. Odaya erişince:
Sihirli Nar Masalı Bir zamanlar, bir padişah oğullarını sınamak ve onları hayata hazırlamak derunin bir deneyime antremek istemişti. Vezirleri ile…
Bu hakları ihlal eden eşhas, 5846 nüshalı Düşünce ve Konuşma eserleri Kanunu ve 5237 adetlı Türk Ukubet Kanununda yan vadi hukuki ve cezai yaptırımlara tabi olurlar.
Güller bile dile gelip cümle bir ağızdan deve cevap vermişler: Sen tenezzül edip bile bir tarih olsun bizi koklamadın. Her saat “dikenli güller” niteleyerek hakaret ettin.
Ormandaki hastalarla ilgilenen her efsaneviın derdiyle ilgilenen yardımsever Leylek gelmiş aklına:
Hay aptal kız hay, demiş, bir kere başını kaldırıp da ağaca baksaydın, o dakika kimin güzel bulunduğunu anlardın!
Kitaplarla arası uygun olmayan çocuklar bâtınin çok ziyade zorlama yapmayın bunun alegori onunda beğeneceği türden kitaplar karşı giderek kıraat tercihleri bileğmeslekecektir.